Bayramın üçüncü günü annemle Ankara'ya gittik. Zaten ona beraber döneceğimizi söylemiştim. Seyahatler artık onu çok heyecanlandırıyor çünkü.
Kuğulu Park resmi geçen gidişimden. Ama bu sene de Nevşin'ciğimle orada buluştuk. Kuğulu Park'sız olmaz.
Ankara'daki akrabalar ayda bir gün müzikli bir restaurantta buluşuyorlar ve altın da topluyorlar. Bu sene ben de katılıyorum. Her toplaşmada olmasa bile iki ayda bir ben de varım.
Bu ayki toplaşmamız Park Restaurant'ta oldu. Annem de katılıyor tabi. Yedik, içtik, bol bol oynadık.
Bir gün de parıldayan çiçek le Hamamönü'nü gezdik. Derken Anne'ciğin güzel yemekleri falan günler geçti ve pazar günü evcağızıma döndüm.
Kızgül'üm evi temizlemiş, yemekler yapmış, bana hiç iş bırakmamış. Biz de bugün Kızgül'le sinemaya gittik.
Film bana uzayın o sonsuzluğundaki yanlızlığı çok iyi hissettirdi. Ben pek bilimkurgu sevmem ama "Bu astronotlar neler görüyorlar ve hissediyorlar acaba?" diye merak ediyorsanız mutlaka gidin derim. Film 3D tekniğiyle çekilmiş ve zaman zaman benim başımı döndürdü.
Bu kitabı annemlerde buldum ve hemen el koydum. Yolda başladım okumaya ve halen zevkle okuyorum. Kaçırdığım bazı şeylerin farkına vardım böylece.
Şimdi güzel bir şarkı...